Müvekkil Girişi

Şifremi Unuttum

Müvekkil Şifremi Unuttum

Doğrulama Kodu

Faydalı BilgilerDevlet Memuruna Disiplin Cezasının Yetkili Olmayan Bir Makam Tarafından Tesis Edilmiş Olması Nedenlerinden Dolayı Dava Konusu İşlemde Hukuka Uyarlık Bulunmadığına İlişkin Danıştay Kararı

T.C. Danistay

12.Dairesi
Esas:  2015/1076
Karar: 2015/6150
Karar Tarihi: 25.11.2015


İŞLEMİN İPTALİ İSTEMİ - DİSİPLİN CEZASININ YETKİLİ OLMAYAN BİR MAKAM TARAFINDAN TESİS EDİLMİŞ OLMASI NEDENLERİNDEN DOLAYI DAVA KONUSU İŞLEMDE HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI - DAVANIN REDDİ YOLUNDA VERİLEN TEMYİZE KONU KARARDA HUKUKİ İSABET GÖRÜLMEDİĞİ

ÖZET: Sonuç olarak, davacı hakkında yürütülen soruşturma kapsamında incelenen ve dava konusu işleme gerekçe yapılan iddialara ilişkin olarak soruşturma olurunun bulunmaması ve disiplin cezasının yetkili olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olması nedenlerinden dolayı dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış, davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda bu nedenle hukuki isabet görülmemiştir.

(2577 S. K. m. 49)

İstemin Özeti: Aydın 1. İdare Mahkemesince verilen 25/12/2014 tarihli ve E:2014/1088, K:2014/1238 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. 

Danıştay Tetkik Hâkimi: 

Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince dava dosyasının tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:

Dava, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunda yurt müdürü olarak görev yapan davacının bir yıl süre ile kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 13.11.2006 tarihli ve 650 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, soruşturma sonucunda davacının üzerine atılı fiillerden her biri için ayrı değerlendirme yapıldığı ancak bunlardan en yüksek ceza olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının teklif edildiği, teklifte bu cezaya karşılık gelen fiilin ise "yurt içinde şiddet olaylarına karışan bir grup öğrenci hakkında bilerek işlem yapmayıp onları koruması" olduğu, soruşturma kapsamında alınan ifadelerin incelenmesinden, davacının bir grup öğrenciyi koruyup kolladığı ve üzerine atılı bu fiilin sübuta erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarını düzenleyen 126. maddesinde, ''Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Personel Yönetmeliğinin 8 inci maddesinde 1-4 derecelere atamanın; Yönetim Kurulu'nun teklifi üzerine Bakan, Bakanın atama yetkisini Yönetim Kuruluna devretmesi halinde Genel Müdürün teklifi üzerine Yönetim Kurulu tarafından yapılacağı düzenlenmiştir.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak disiplin soruşturması yapılmasının zorunlu olmasının yanında, bu soruşturmanın ve disiplin cezasına ilişkin işlemin belirli usuller çerçevesinde yapılması da zorunludur. Disiplin cezası vermeye yetkili merciilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturmada; varsa iddia sahipleri ile olayın açıklığa kavuşması için gerekli tanık ifadeleri alınarak yapılacak araştırma ve inceleme ile soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanması, olayın şüpheye yer vermeyecek şekilde somut delillerle ortaya konulması, isnat edilen suç konusu eylem, işlem, tutum ve davranışların tek tek bildirilerek savunmasının alınması ve bunlardan sonra yetkili amir ve kurullarca yukarıda sıralanan bilgi ve belgelerin bulunduğu soruşturma dosyasının incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.

Bakılan olayda, dava konusu disiplin cezasına dayanak 08.09.2006 tarihli ve 3/3,7 sayılı soruşturma raporunun 20.06.2006 tarihli ve 3510 sayılı, 13.07.2006 tarihli ve 3998 sayılı olmak üzere iki ayrı Genel Müdürlük oluruna dayandığı anlaşılmakta, soruşturma raporunda da bu iki olura dayanıldığı açık biçimde belirtilmektedir.

Dava dosyasında da mevcut belgelerin incelenmesinden, belirtilen olurlardan ilkinin yurt müdürü olan davacının personele eziyet ettiği, çalışanlar arasında huzursuzluk ve gruplaşmalar olduğu yolundaki iddiaları içerdiği, ikinci soruşturma olurunun da davacının Bölge müdür vekili ile arasında geçen bir olaya ilişkin iddiaları içerdiği ancak soruşturmacı tarafından bilgilerine başvurulan bazı personelin 7-8-9-10 Ağustos 2006 tarihli ifadelerinde ileri sürdükleri başkaca hususların da soruşturma kapsamına alınarak disiplin cezası teklifine dayanak yapıldığı görülmektedir.

Yukarıda ayrıntılı biçimde aktarıldığı üzere disiplin soruşturmaları, yetkili makamlarca belirtilen iddia ve olayların soruşturulması emrini içeren soruşturma oluru ile başladığından bu olurda yer almayan hususların disiplin cezasına dayanak yapılmasına hukuki olanak bulunmamaktadır.

Dosyada mevcut evraklardan da anlaşılacağı üzere davacının atamaya yetkili amirinin, Kredi ve Yurtlar kurumu Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Gençlik ve Spor Bakanı olduğu ve davacının atama işleminin de yine Bakan oluruyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, yukarıda aktarılan mevzuat hükmü uyarınca davacının 657 sayılı Kanunun 125/D-(ı) maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin, atamaya yetkili amir olan Bakan tarafından verilmesi gerekirken Genel Müdür tarafından verilmesi konu yönünden yetki kurallarına aykırılık oluşturmaktadır.

Bu karar, idare mahkemesince sadece kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının dayanağı olarak kabul edilen fiil yönünden inceleme yapılmakla yetinilmesinin hukuka uygun olup olmadığı konusunda bir değerlendirme içermemektedir. 

Sonuç olarak, davacı hakkında yürütülen soruşturma kapsamında incelenen ve dava konusu işleme gerekçe yapılan iddialara ilişkin olarak soruşturma olurunun bulunmaması ve disiplin cezasının yetkili olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olması nedenlerinden dolayı dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış, davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda bu nedenle hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan 45,60 TL harcın isteği halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.